Yazar: Yusuf Yiğit ARSLAN

Bread made from corn flour & tapioca

Dakika

1 HOUR | NOT TOO TRICKY | SERVES 4

Nutrition per serving:

540 Cals, 23.5g Protein, 55g Carbs, 20.5g Fat, 25.5g Sugar

Etiam ultricies aliquet vestibulum. Donec id ornare turpis. Curabitur posuere fringilla tincidunt. Cras dictum posuere urna tristique fermentum. Quisque tristique odio nulla, quis blandit quam varius semper. Etiam sed nulla sit amet arcu posuere sagittis. Nam at vulputate libero. Curabitur ante justo, lobortis sit amet nisl eu, interdum aliquam lorem. In in efficitur quam. Fusce consequat risus eros, non varius nisi placerat vitae. Vivamus molestie molestie euismod.

Praesent elementum aliquet diam, in aliquam augue vehicula vel. Donec vestibulum lacus vel ornare fringilla. Aenean sem est, elementum in ornare et, ultrices at lacus. Sed id viverra lacus. Nulla aliquam justo ornare ligula pharetra, sed scelerisque augue mattis. Duis et nibh vitae augue aliquet auctor. In pretium accumsan arcu sed condimentum.

Equipment

Etiam ultricies
Fusce consequat risus

INGREDIENTS

2 Etiam ultricies
4 aliquet vestibulum
1.5 Donec id ornare turpis
0.5 Curabitur posuere
1 fringilla tincidunt
1 Cras dictum posuere
4.5 urna tristique fermentum

To serve
(optional)

Quisque quis urnaw
Curabitur feugiat cursus
libero dignissim

Method

Etiam ultricies aliquet vestibulum. Donec id ornare turpis. Curabitur posuere fringilla tincidunt. Cras dictum posuere urna tristique fermentum. Quisque tristique odio nulla, quis blandit quam varius semper. Etiam sed nulla sit amet arcu posuere sagittis. Nam at vulputate libero. Curabitur ante justo, lobortis sit amet nisl eu, interdum aliquam lorem. In in efficitur quam. Fusce consequat risus eros, non varius nisi placerat vitae. Vivamus molestie molestie euismod.

1) Praesent elementum aliquet diam, in aliquam augue vehicula vel. Donec vestibulum lacus vel ornare fringilla. Aenean sem est, elementum in ornare et, ultrices at lacus. Sed id viverra lacus. Nulla aliquam justo ornare ligula pharetra,

2) Sed scelerisque augue mattis. Duis et nibh vitae augue aliquet auctor. In pretium accumsan arcu sed condimentum. Morbi semper malesuada libero. In finibus ac lectus ac maximus. Integer ut purus semper, egestas leo nec,

3) Placerat arcu. Duis laoreet ante nec mauris gravida malesuada. Etiam aliquet mi a fringilla condimentum. In risus mi, molestie vitae vestibulum id, ultrices vitae quam.

4) Quisque quis urna vitae tellus cursus lacinia eget malesuada lorem. Duis non scelerisque tellus. Donec tempor dui magna, at elementum libero ornare vel. Sed accumsan aliquam arcu, non aliquam libero porta a. Proin dapibus urna id libero imperdiet scelerisque. Mauris euismod mi a libero dignissim varius. Vestibulum luctus libero sed magna fringilla interdum. Curabitur feugiat cursus dui sit amet pretium. Duis eget posuere dolor. Sed lacinia semper mauris at.

Bu yazılar da güzel

Hisler, beyaz ışığı kıran prizmadan çıkan renk spektrumundaki renkler gibidir. Sevgi de bu bağlamda beyaz ışığa benzemektedir. Beyaz ışığı kıran nesneler gibi bedensel varlığımız da sevginin farklı duyguları oluşturmasına, zihin süzgecinden geçen duygularımızın da hislerimizi oluşturmasına sebep olur. Işık ve renkler nasıl ki tüm hayatı anlamlandırmamızı sağlıyorsa, sevgi ve hislerimiz de aynı işlevi görür. Işığı hepimiz görürüz, hissederiz, ancak onu yakalayamayız, sevgi de bu anlamda ışıkla benzerlik göstermektedir. Sevgi, tanımı oldukça zor olan ama kolayca hissedilebilen, tanımı herkesçe değişebilen ancak deneyimine herkesin ulaşamadığı bir kavramdır. Tüm renklerin bir araya gelmesinden oluşan beyaz ışık da bize yalnızca hislerimizi paylaşıp birbirimizle empati kurduğumuzda, kısaca bir bütünün parçası olduğumuzu anladığımızda gerçek anlamda sevgiyi deneyimleyebileceğimizi anlatıyor.
Depremin üzerinden 1 yıl geçti. Gözyaşlarımız hala kurumadı. Ancak gözyaşlarımız, bizi dönüştürmüyorsa boğmaya devam edecektir. Bu yüzden depremin 1.yılında hayatını kaybeden masum insanlara, hatalarımızdan ders aldığımızı göstermek için yalanla ilişkimizi gözden geçirelim. Sadece insanlara söylediğimiz yalanlara değil, kendimize söylediklerimize de. Kabul edemediğimiz karanlığımıza, baskı anında anı kurtarmak için söylediklerimize… Yalan söyleyeceğimiz sırada bir dakika durup, nefes alıp gerçeği ertelemeden yüzleşelim. Aksi takdirde gerçeği ertelediğimiz her an büyük yıkımlara hazır olmamız gerekecektir. Çünkü ertelenen her şey büyür.
İnsanlığın varoluş tarihinin yanında bir hiç olan ömrümüzde, yaşadığımız coğrafya sebebiyle insanlık tarihine geçecek olaylarla karşılaşıyoru...
1 Dakika

Ya da bu yazıyı yorumlayın